Sorgun’da posta hizmetlerinden şikayetçi olmayan tek vatandaş gösteremezsiniz.
Yozgat’tan gönde-rilen resmi bir yazı elimize iki üç hafta sonra ulaşıyor.
9 Şubat 2012 tarihli gazetemizde dile getirdiği miz aksaklıklar hiç tökezlemeden maşaallah devam ediyor.
Gazetemizin bulunduğu Atatürk Bulvarına dağıtıcı 15 günde bir uğruyor.
Yani ayda iki defa..
Gönderimiz uğradığı günlere denk düşerse geliyor, yoksa 15 gün daha beklemek durumundayız.
Elimdeki belgelere dayanarak bu konuda iki örnek vereceğim:
16 Temmuz Pazartesi günü gazeteme iki mektup geldi.
Birisi; Şair Birsen Kazancıklıoğlu’nun torununun düğün davetiyesi. Birsen abla, beni 1 Temmuz 2012 tarihinde yapılacak olan torununun düğününe davet ediyor.
Davetiye zarfının üzerine 15.06.2012 tarihli Ankara’dan çıkış damgası vurulmuş.
Bu davetiye elimize tam tam 31 gün sonra geliyor.
Buyurun çıkın işin içinden.
Son çare Birsen ablaya telefon ediyor, özür diliyorum.
Ya bizden kim özür dileyecek!...
İkinci mektup Tokat/Zile’den
Kınalı Ali’yi anma etkinliği.
Şair -yazar-araştırmacı sayın Ahmet Divriklioğlu’nun bu anlamlı etkinlik için gönderdiği 26.06.2012 tarihli posta damgalı zarf.
Elimize tam 20 gün sonra ulaşıyor.
Etkinlik yapıldıktan 1 gün sonra...
Yozgat Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden gönderilen tüm resmi yazılar on beş günden önce elimize ulaşmıyor.
Kimse kusura bakmasın ama Sorgun’da Posta dağıtım hizmetleri “Kağnı Arabası” hızında yürüyor.
Kimsenin umursadığı yok.
“Ali evlendikten, Güllü de gelin olduktan sonra” bizim evrak elimize değiyor.
İlgili belgeler, zarfları elimde, saklıyorum.
İsteyen yetkililere gösterebilirim.
Ama Sorgun postası ile değil güvercin kanadında...
Neden?
Daha çabuk ellerine ulaşacağını bildiğim için...
Evvel zaman içerisinde mektuplar “Mektup Güvercinleri” ile gönderilirmiş.
Kuş kanadına, suya, çöl kumlarına yazılmış
mektupları okuyanlara veya bu mektupları yazanlara ithaf edilirmiş.
Bir tıklama ile 10 saniyede tüm dünyanın herşeyden haberdar olduğu bir dünyada yaşadığımızı hatırlatarak ben de bu yazıyı yazmama sebep olanlara ithaf ediyorum.
O zaman belki bugünkünden daha çabuk varıyordu varacağı yere.
Basında okumuştum. Bu habere göre, Çin Halk Kurtuluş Ordusu, geçen yıl “yedek güvercin ordusu” oluşturmak için 10 bin güvercini eğitmeye başlamış. Pekin’in amacı, olası bir savaş durumunda modern teknolojinin imkanları kullanılamaz hale gelirse, bu gücü ordunun konvansiyonel iletişim altyapısında devreye sokmak.
Elin adamı halkına hizmet için güvercin eğitiminde iken, biz de hizmet için kaplumbağ yürüyüşündeyiz!...
Yozgat’tan adresine gönderilen bir mektubu iki üç haftada alan vatandaş derdini kime anlatacak!
Anlatamazsa oturup diyeşet mi söyleyecek:
-Ne deyim de ne söyleyim dostlar oy!...
-Derdimi hangi duyarlı makama anlatayım dostlar oy!
Bu haber 7067 defa okunmuştur.